Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, Türkiye ile İngiltere arasında ‘insan kaçakçılığına’ ilişkin muhtıra imzalanması yönündeki açıklamalara ilişkin olarak; “İngiltere, insan kaçakçılarının yoğun olarak kullandığı Doğu Akdeniz hattında Türkiye ile anlaşma yaptı. En sonunda Emniyet Güçlerimiz tarafından bir ‘Mükemmeliyet Merkezi’ kurulacak. İngiliz istihbarat görevlileri ve sınır güvenlik uzmanları burada görev yapacak. “Türk polisine sınır güvenliği konusunda eğitimler vereceğiz, istihbarat bilgilerini hep birlikte paylaşacağız. Türk Polis Teşkilatı, İngiliz Polisinden ne tür bir eğitim alabilir? Bu çok aşağılayıcı değil mi?” değerlendirmesini yaptı.
İngiliz basını Türkiye ile İngiltere arasında anlaşma yapıldığını duyurdu. Habere göre, “insan kaçakçılığı şebekelerinin önlenmesi ve çökertilmesi” odaklı koordineli faaliyetler yürütüleceği belirtildi. Anlaşma ile Türkiye’de yasa dışı göçle mücadeleye yönelik İngiltere’nin de desteklediği polis teşkilatı bünyesinde ‘mükemmeliyet merkezi’ olarak tanımlanan bir birimin kurulduğu belirtildi.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklama yaptı. Aksoy’un açıklamaları şöyle:
“İngiltere ile Türkiye arasında yapılan anlaşmaya ilişkin İngiliz basınından edindiğim bilgileri sizlerle paylaşıyorum.
İngiltere, insan kaçakçılarının yoğun olarak kullandığı Doğu Akdeniz hattında Türkiye ile anlaşmaya vardı. Bulgaristan sınırımızda Emniyet Müdürlüğümüz tarafından ‘Mükemmeliyet Merkezi’ yani ‘uzmanlık merkezi’ kurulacaktır. Bu merkezde İngiliz istihbarat görevlileri ve sınır güvenlik uzmanları görev süresi olmadan çalışacak ve Türk güvenliğine hem sınır güvenliği konusunda eğitim verilecek hem de istihbarat bilgileri ortaklaşa paylaşılacak. İzlediğim ve okuduğum birçok haberde Türkiye’ye ne kadar ücret ödeneceği yazmıyor. Ancak kıyı güvenliği için İngiltere şimdiye kadar Fransa’ya 100.000.000 Euro ve Ruanda’ya 140.000.000 Euro ödedi; Biz ise geçen yıl 3.000.000 Euro ödendiğini birçok röportajda okuduk.
Sözleşmenin diğer bir amacı ise; Çin’de üretilen tekneler, can yelekleri ve diğer deniz ekipmanlarının Türkiye üzerinden Doğu Avrupa’ya sevkiyatı. İngilizlerin tespitlerine göre karasularına giren tekneler Türk şirketleri aracılığıyla Avrupa’ya giriş yaptı. Teze göre Türkiye’den birçok firma Çin’den kesilen botları ithal edip, kısmi montajını yaptıktan sonra yeniden paketleyip diğer ülkelere ihraç ediyor.
Bu anlaşma ile Çin’de üretimi durdurmayı hedefliyorlar!!! İngiltere de Türkiye’deki botların yerli üretim olduğunu belirledi. İngilizlerle karşılaştırıldığında Türkiye, insan kaçakçıları için en değerli rota. Bu güzergahta kişi başı 5.000 Euro ücret alınmaktadır. Türkiye üzerinden Afgan, Türk, İran ve Irak kimliğine sahip kişiler insan kaçakçılarına para vererek yasa dışı yollardan İngiltere’ye girmeye çalışıyordu. Nisan 2023 itibariyle 1.400 Türk vatandaşı İngiltere’ye yasa dışı yollardan girmeye çalıştı. İngiltere ile Türkiye arasında sonbaharda Londra’da bir ‘Göç Diyaloğu’ toplantısı yapılacak.
Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada şu soruları da sordu:
“Türk Polis Teşkilatı İngiliz Polisinden nasıl bir eğitim alabilir? Bu çok küçük düşürücü değil mi? İngilizlerin özellikle Bulgaristan’ın sonlarına doğru bu merkezi kurmak istemesinin AKP’nin ısrar ettiği Kanal İstanbul ile ilişkisi var mı? Gelecekte, tıpkı 1875’teki Mısır gibi, o dönemde Süveyş Kanalı’ndaki yüzde 44’lük hissesini İngilizlere 472 milyon Euro’ya satarken böyle bir satışın altyapısı var mı?”
