İlkbaharda Alerjik Rinitin 9 Belirtisine Dikkat!
İlkbahar aylarında artan ve halk arasında saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinit sorunu; Polen, toz akarları ve hayvan tüyü gibi alerjenler vücudun bağışıklık sistemini etkilediğinde ortaya çıkar. Başta astım hastaları ve sigara içenler olmak üzere her yaştan insanda görülebilen alerjik rinit halsizlik, boğaz ağrısı, hapşırma, burun tıkanıklığı ve kaşıntı gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Alerjik nezlenin en değerli tedavisi çevreden ve elementlerden uzaklaşmaktır ve bazı ilaç tedavileri ile hastalığın belirtileri ortadan kaldırılabilir. Memorial Şişli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ela Araz Sunucu, alerjik rinitin nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Polen, ağaç, çimen, küf ve hayvan kepeğinden kaçının
Alerjik rinit, burnun içini kaplayan mukozanın alerjik etkenlere tepki göstermesi ile oluşur. Her yaşta ortaya çıkabilen ancak birçok kişide belirtileri çocukluk ya da genç erişkinlik döneminde başlayan alerjik rinit, diğer yaşlara göre daha şiddetli seyreder, alerjen olarak tanımlanan küçük partiküller neden olur. Polen, ağaç, çimen, küf mantarı, hayvan kepeği ve akarların (ev tozu) oluşturduğu çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük parçacıklar, doğanın uyanmaya başladığı bahar aylarında daha fazla görülür. Bu durum alerjik rinitin daha çok bahar aylarında görülmesine neden olur.
Astım ve egzama hastaları daha fazla risk altında
Ailesinde alerjik rinit öyküsü olan kişilerde, özellikle astımı veya egzaması olan kişilerde bu durumu geliştirme riski daha yüksektir. Ayrıca ebeveynleri sigara içen, apartmanda yaşayan ve evcil hayvan besleyen çocuklarda alerjik rinit görülme sıklığı daha fazladır.
Burun ucundaki yatay çizgi alerjik rinitten kaynaklanabilir.
Polenler, akarlar veya hayvan kılı kepeklerine bağlı alerjik rinitte burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma gibi belirtiler ile soğuk algınlığına bağlı nezleler tıpatıp aynıdır. Ancak alerjik rinitte burun akıntısı şeffaf ve bol iken soğuk algınlığında daha koyu renklidir. Soğuk algınlığında ortaya çıkan ateş, halsizlik, kas eklem ağrısı, boğaz ağrısı gibi ek semptomlar birkaç gün içinde düzelir. Alerjik rinitte semptomlar alerjene maruz kalma süresi boyunca devam eder. Alerjik rinitin en önemli belirtileri şunlardır:
- burun tıkanıklığı
- Sulu burun akıntısı ve kaşıntı
- hapşırma
- Kaşıntılı gözler, kızarıklık, şişlik ve göz altındaki deride koyu renk değişikliği
- Boğaz ve damak kaşıntısı
- Kulaklarda kaşıntı, tıkanıklık
- Ağızdan nefes alma ve sık uyanma
- Sosyal yaşam aktivitelerinde azalma
- alerjik selam
Alerjiye neden olan ortamdan uzaklaşarak tedaviye başlayın.
Alerjik rinit tanı ve tedavisinde hastanın öyküsü ve semptomları çok değerlidir. Hangi durumda neye maruz kaldığında belirtilerin ortaya çıktığı sorgulanır. Kulak Burun Boğaz muayenesinde bazı bulguların ardından yapılan testler ile kesin tanı konur. Testlerde hastanın neye alerjisi olduğunu belirlemek çok değerlidir. En kolay, en hızlı ve en ekonomik test “Deri Dikme” testidir. Cilde küçük miktarlarda farklı alerjenlerin damlatılmasıyla yapılır. Ortaya çıkan cilt reaksiyonları değerlendirilir. Deri Prick Testi ile sonuç alınamayan hastaların kanında “Serum Spesifik IgE Antikoru” testi yapılabilmektedir. Alerjik rinit tedavisinde ilk adım, hastada alerjiye neden olan bölgeden ve alerjen sorunlarından uzaklaşmaktır. Ardından hastanın alerji testlerine göre ilaç tedavilerine başlanır. İlaç tedavisinin temel amacı, alerjik yanıt semptomlarını azaltmaktır. İlaç tedavisi ile kontrol altına alınamayan durumlarda immünoterapi yani aşı tedavileri uygulanmaktadır. Alerjik rinitte cerrahi bir tedavi yoktur. Alerjiye sekonder olarak burun etlerinin şişmesi durumunda burun etlerinin küçültülmesi işlemi yapılabilmektedir.
Sabah yürüyüşlerinizi ve ev işlerinizi polensiz saatlerde yapın
Alerjik rinit öyküsü olan hastaların yaptırdıkları testlere bağlı olarak hangi savunma mekanizmasının hangi alerjene tepki verdiğini belirlemesi çok değerlidir. Alerjisi olduğunun bilincinde olan hasta, bu unsurlardan mümkün olduğunca uzak durmalıdır. Ev tozuna (akar) alerjisi olanlar evlerinde ve işyerlerinde tozlu halı, pelüş oyuncak, yünlü malzemeden yapılmış eşya bulundurmamalı, ev ve iş yerinin zemini tozsuz malzemelerle döşenmeli ve yüksek vakumla temizlenmelidir. her gün temizlikçiler. Anti-alerjik nevresim grupları, yorgan ve yastıklar yataklarda birebir kullanılmalıdır. Polen alerjisi olan hasta ise; Polenleşme dönemlerinde sabahın erken saatlerinde yürümemeli, evini ve dış giysilerini ayırmalı, tozlaşma olmayan saatlerde evin havalandırılmasını yapmalıdır. Hayvan alerjisi olan kişilerin ev ortamında hayvan bulundurmamaları ve dışarıda hayvanlarla yakın temasta bulunmamaları değerlidir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı